Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müzd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ücret
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
- Soytarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Telhek, Şaklaban
- Terminal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstasyon, Gar
- Töhmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlama, Kabahat
- Olta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Karmak, Oyun, Yem
- Cankurtaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambulans
- Keskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Kırıcı, Kuvvetli, Sert, Zampara
- Lâtif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Hoş, Yumuşak, Gökçer Yepelek
- Panter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pars
- İltica kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Ziyaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Uğramak
- Botanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkibilim, Nebatat
- Bendegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullar, Köleler
- Dayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Cesur, Havadar, Kabadayı, Yiğit
- Buluşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak, Kavuşmak
- Tecil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme
- Göğüslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Katlanmak, Karşı Durmak
- Kip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Kalıp, Örnek, Sağlam, Uygun, Tıpatıp
- Müptela Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Düşmek
- Gidiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Ezgi, Hal Hareket, Seyir, Tempo, Tutum
- Yanşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Boşboğaz
- Sakıncalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzurlu
- Yetinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avunmak, Kalmak, Kani Olmak, Kanmak, Kifayetlenmek, İktifa Etmek
- Ayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl, Hale
- İzzetinefis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Öz Saygı
- Gelişememiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Kanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Büyüklenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burun, Gurur, Kasıntı, Kibir, Kurum, Tavır, Tekebbür
- Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haset, Kuma
- Jupon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçetek
- İzleyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
- Seki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım, Set, Teras, Taraça
- Kronometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreölçer
- Baştan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Yeniden
- Numunelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Göstermelik
- Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- Muhteris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırslı
- Kese Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt Torba
- Süpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Kovmak, Tüketmek
- Silsile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıra, Soy Sop, Atalar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü