Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan, Saha, Düz, Kayran, Düzlük, Vadi, Yer
- Erkincilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç
- Arkeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıbilim, Kazı Bilimi
- Nebati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkisel
- İftihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünç, Övünme, Kıvanç, Kıvanma
- Ensesi Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Yanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Dermansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Halsiz, Yorgun Argın, Bitik, Takatsiz, Bitkin, Kof
- Dakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Düzenli İşleyen
- Haysiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, İtibar, Onur, Saygınlık, Şeref, İtibar, Yalım, Iz Saygısı, Aygınlık
- Susmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakit
- Beribenzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Bayağı, Sıradan
- Nakliyat Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarma Yapmak
- Uymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Dinlemek, Gelmek, Yaraşmak, Tabi Olmak, Tebaiyet Etmek, Denk Gelmek
- Bölümlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflandırma
- Gayrimenkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
- Çekelez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sincap
- Tembellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
- Uydurulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Dilencilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenmek
- Zatürre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batar, Akciğer Yangısı
- Panzehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
- Kısaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Kısa
- Araç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Anahtar, Kayıt, Taşıt, Vasıta
- Terkidünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
- Medet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmdat, Yardım
- Henüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimdi, Az Önce, Daha, Hâlâ, Yeni
- Bijuteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takı
- Şehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
- Konum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
- Erkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk, Serbest, Özgür, Müstakil, Hür
- Korner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Seyyare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Söz Temsili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Yakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Benzeyen, Andıran, Yaklaşan, Dip dibe, Akraba, Dost, Arkadaş, Uzak Olmayan, Doğru
- Farz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
- Piştahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Bitki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebat, Ösümlük
- Tokat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapalak, Sille, Şamar
- Yarbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü