Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muallime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen (Bayan), Bilimci
- Tahassun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Telesimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Bildik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış
- Bağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Sınırlı, Sadık, Asılı, Kapalı, Mecbur
- Frijider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzdolabı
- Sekte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
- Yazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Süst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Dirije kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Bıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usandırmak, Bezdirmek
- Jimnastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdman, Kültürfizik, Beden Eğitimi
- Terkidünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
- İdadiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Vukufsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Kestirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kese
- İftar Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftar
- Sabahleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Güllü Kelem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Sınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek
- Yaslanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstinat
- Muaheze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Kınamak, Paylamak
- Kavrayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata, Ufuk, Zihin
- Nazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Karşı, Taraf
- Kuyudat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtlar
- Teklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekelemek
- Dandik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece
- Serçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme, Baş Boy
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Boğuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Tansık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize, Şaşırtıcı, Doğaüstü Olgu
- Kaşmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
- Az Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
- Kesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek, Durgunluk, Yokluk, Kıtlık
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- Koklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferahlatıcı, Güzelleştirici
- Hoşgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Müsamaha, Tolerans, Dözüm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü