Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Morarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğermek
- Bodyguard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu
- Kaynaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşmek, Sıkı Fıkı Olmak, Hareketlilik, Hareket Etmek
- Deli Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Patavatsız
- Şimdiki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güncel
- Seslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Çığırmak, Haykırmak, Ünlemek, Hitap Etmek
- Tevakkuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Eğlenmek
- Aleyh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı, Karşıt, Karşı Durma
- Fok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayı Balığı
- Açkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Cila, Perdah, Açar
- Özbaşına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keyfi
- Teâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Yötel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürük
- İnşaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı İşleri, Dikinti, Yapı
- Şartlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullu, Koşula Bağlı, Meşrut
- Tesis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurma, Kuruluş, Kurum
- Astragan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karagül
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- Basmakalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klişe, harcıâlem, bilineni tekrarlayan, sloganvari
- Düzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma
- Arbede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patırtı, Kavga, Dalaş, Çatışma
- Onat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenli, Düzgün, Muntazam, Yarar, Salih, Ahlaklı, Uygun
- Part Time kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarımgün
- Ekşimsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
- Tırtıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Otama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
- Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Varlıkbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
- Kitle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Yığın, Topak, Öbek, Topluluk
- Eleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğe, Unsur
- Yer Fıstığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araşit
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Gussalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
- Zenne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Bedharç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
- Muallime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen (Bayan), Bilimci
- Mecbur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Kobay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denek
- Pide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yufka, Yassı Ekmek
- Dolanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Geçinmek, Gezmek, Karışmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü