Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mihver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen, Önemli
- Nefes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Akabinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkasından, Hemen Arkadan, Ardından, Hemen Ardından, Hemen Arkasından
- Saba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- Düşünceler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
- Gayret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Ceht, Efor, Himmet, Hız, Uğraşma
- Meyhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkilik
- Âlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Cihan, Evren, Eğlence, Acun, Herkes, El Gün, Başkaları, Eller, Yabancılar, Çevre, Hava, Ortam
- İmdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medet, Yardım
- Olsa Olsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Koyulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
- Obsesyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takınç
- Mabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak, İbadethane, İbadetgâh
- İşçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amele, Faale
- Zarar Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Kötülük Etmek
- Saltanatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli
- Nehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irmak
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- İltihak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Katılmak
- Nitrik Asit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kezzap
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Bollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Gayrimeskûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Birçok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Pek Çok, Çoklu, Hayli, Kaç, Müteaddit, Nice, Oldukça Çok, Türlü Türlü, Bir Hayli
- Nakışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeksiz
- Müezzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezancı
- Pert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Kurumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Cılızlaşmak, Sertleşmek
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- First Lady kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
- Özek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçan, Merkez, Yürek, Çekirdek
- Aksata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Keşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Bulgu, Tahmin, Açma, Buluş
- Telkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Düşünce) Aşılama, Kulağına Koyma
- Hoşgörülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
- Leksikoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözcükbilim
- Yakşıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakinen
- Ravi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet Eden, Söyleyen, Anlatan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü