Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mihenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehenk, Denektaşı
- Başı Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Hasep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Çare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
- Kabine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Hükûmet, Bakanlar Kurulu
- Ahlaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazbut
- Tekebbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Kurum
- Göz Hapsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Tutsağı
- Hail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Yutturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamer, Mah
- Tezahür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Biber Dolması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma
- Rahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıyan, Merhamet Eden, Acıma; Balalık, Karın, Uşaklık, Dölyatağı
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
- Emsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
- Işılak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Lök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Battal; Macun, Lökün
- Havale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlama, Devretme, Yüzetme, Göçürme
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Savunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa, Defans
- Üstünlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galebe
- Tabur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Küme, Yığın
- Yeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
- Uhde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Görev, Sorumluluk
- Palazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Saraka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, İstihza
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Şunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Sürsalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstüne Yürümek, Hücum Etmek
- Çağrışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedai
- Sezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezgi
- Şöhret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Şan, Ün, Nam
- İntizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgünlük, Düzen, Çekidüzen
- Car kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlan, Zar
- Zeng Sesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zil
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Savurganlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsriflik, İsraf
- Sabırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayançlı, Çıdamlı
- Mırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü