Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Velet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Oğul
- Dekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüş, Manzara
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Ödül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Mükafat, Mükâfat
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Çekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Final kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitiş, Bitim
- Füsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici
- Şarkiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci
- Nom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun, Yasa
- Tartaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Kımıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
- Küçük Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Tahsis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Adamak, Ayırmak, Bağlamak
- Kötücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Vasıtalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Maraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Sayrılık, Hastalık, Bozukluk
- Donanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Soylular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zadegân
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Hücum Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Çatmak, Saldırmak, Sarmak, Yürümek
- Üfürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Üflemek
- Radyasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıma, Işınım
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Bunama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateh
- Bezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
- Kök Salmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Stand-By kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
- Ütopik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşülküsel
- Ussal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasyonel, Akli, Makul
- Latif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Yumuşak, Hoş, Gökçer Yepelek
- Efsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- Ban Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hint Yağı
- Buluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcat
- Teklifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerisiz, Laubali
- Türel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki
- Sayrıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marazi
- Tokat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapalak, Sille, Şamar
- Torpil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Havadar, Kömek
- Patlatılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü