Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Meditasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünüm
- Memba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Muhacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Çıldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Kulumak
- Derecede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- İhtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Asık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Somurtkan Yüz
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Yörünge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrek
- Süslü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş, Bezenmiş
- Nakşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
- Temelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yanlış
- Gayretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı
- Yunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamam
- Hassaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Özellikle
- Asuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Gökyüzü
- İzafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Mal Etme, Bağlama
- Sarkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Akıllanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
- Çala Çukur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarampol
- Flash Back kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geriye Dönüş
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Gebertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Ahşap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kereste, Tahta
- Rumuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simge, İşaret
- Raci Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Dokunmak, İlgilenmek
- Örnekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Asalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parazit, Tufeyli, Abacı, Ekti, Otlakçı
- İlaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Merhem, Em, Deva, Derman, Ot, Önlem
- Kanser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmebeni
- Alışılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat
- Muziplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlık
- Şahmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satranç
- Başvekalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- Çamaçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster İstemez
- Tahtelbahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Porsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
- Veri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Data, Done, Muta, Malumat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü