Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mahfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış, Saklı, Korunaklı
- Resmiyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Endüstri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayi, İşleyim, Uran
- Malkoç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncılar Ocağının Başı
- Muasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Modern
- Bedava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Ücretsiz, Karşılıksız, Emeksiz, Beleş, Caba, Havayi, Meccanen, Müft, Pulsuz
- Musannif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar
- Seminer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup Çalışması; Kurs
- Sürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek
- Münferit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- İştigal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş, Uğraşma, İlgilenme, Meşgul Olma, Çalışma
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Yan Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğür
- İlmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlmek
- Üleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Olur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza, Muvafakat, Evet, Olabilir, Tamam, Yakşı
- Hoşgörüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı
- İlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Anlatma, Belgem
- Nasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabar
- Halisane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Süngüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sere
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- Mahdutlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
- Nakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
- Ağrılı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Prömiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açılış, İlk Gösteri, İlk Sunum
- Jokey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binici
- Gülümseyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütebessim
- Sistit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Giderek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Tedricen, Yavaş Yavaş
- Şişmanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz
- İnce İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış
- Raddelerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sularında
- Taşınabilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Cahiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Zayiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan, Kayıplar, Yitikler
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü