Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Maden Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mineral Suyu
- Müessif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acı, Acınacak
- Arşiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Kepenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere Kapağı
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- Nerttahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavla
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Atılganlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Yeti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Meleke, Bellek, Edebilme Gücü, Kuvve
- Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Kocakarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anne
- Yüzyıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık
- Harbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Okulu
- Küsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak
- Hazırlop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emeksiz
- Çöküş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma
- Kıtal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş; Boğazlaşma, Vuruşma
- Yetişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- Deve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lama
- At kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
- Tövbekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tövbeli
- Andıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeyen, Eş, Benzer, Yakın
- Gevşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Gözü Pek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Cesur, Yiğit, Korkusuz
- Bağlı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Salıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Bağlaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müttefik
- Amplifikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç
- Huluskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, İçten, Şakşakçı
- Teâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Sarmaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılgan
- Şanssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Sorumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesul, Cevapdih
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Yarın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Beşkardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamar
- Gayretkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalayıcı
- Fraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüngü, Bölüntü, Hizip
- Sızmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Sıvışmak, Yayılmak
- Gümrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zinde, Bol, Sık, Çok, Gür
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü