Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lanetlenmiş
- Nihai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuncu, Sonsal
- Sahne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm
- Yaşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Ömür
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Çoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sık Sık, Ekseriya
- Abstreleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşme, Soyutlaşma
- Mas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurma, Emme
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Tadımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
- Koltuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Eleştirmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Temayüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilme, Farklanma
- Üstenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
- Küp Şeker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme Şeker
- Testi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Poşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Yeçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözmek
- Devlet Kuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umulmadık Talih
- Abuk Sabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
- Samut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suskun
- Tarif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlamak
- Kapital kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Anamal, Başmal, Meta, Resülmal
- Aya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç, Taban
- Mazhariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Erk, Başarı
- Penguen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabat
- Cesaretsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreksiz, Çekingen
- Saykallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak
- Bekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Israr Etmek, İnat Etmek, Direnmek
- Tedarik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Sağlamak, Temin Etmek
- Önlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
- Parlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa
- Temsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Söz Gelişi, Temaşa, Oruntama, Tiyatro Oyunu
- Mühürdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Nobran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı
- Birleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulamak
- Pislemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek, Yermek
- Ünsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Komünikasyon, Ahbaplık, Arkadaşlık, Alışkanlık
- Çarpıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptırmak, Eğriltmek, Yamultmak
- Yaslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Güvenmek
- Amele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Edimen, Emekçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü