Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Kumsal
- Rantçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
- Envestisman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Terbiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek, Törpülemek
- Riayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Mudil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık
- Pusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Saklanmak
- Fişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşun
- Irgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
- İnkıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Müteahhitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenicilik, Bağıtçılık
- Kasmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaltmak
- Valiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Camedan
- Akıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Us, Bellek, Beyin, Düşünce, Hatır, Kanı, Karın
- Mühlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Vatandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
- Akide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç
- Onat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenli, Düzgün, Muntazam, Yarar, Salih, Ahlaklı, Uygun
- Garip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
- Panzehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
- Yok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilakis, Değil, Yasak
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Islanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Cicili Bicili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü, Bezekli
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Batar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zatürre
- Kitlesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütlevi, Toplumsal
- Sıhhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Esenlik; Doğruluk
- Cimrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintilik, Eli Sıkılık
- Zahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
- Yanıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehiv, Yanlışlık
- Merdiven Korkuluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırabzan
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Çubuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Dışderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ektoderm
- Ara Bozuculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat
- Flaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözde, Ünlü
- Kavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü, Zorlu
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Mecbur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü