Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı Peteği, Arı Teknesi, Yayık
- Yarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Dilmek
- Anıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirmek, İma Etmek, Telmih
- Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak
- Beraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arınma, Aklanma
- Aksata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Nakısa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur
- Kanuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasal
- Done kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Öremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
- Emaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emirlik, Beylik
- İtfaiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
- Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Daire, Defa, Gömlek, Huzur, Karşı, Kez, Makam, Mertebe, Mevki, Ön, Tabaka, Yamaç, Yan, Takım, Misil
- Ustalıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Teşbih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzetme
- Lengitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Şahsi Vesika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Kavrama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Orun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mesnet, Mevki, Mansıp
- Beyaz Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Kapatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres, Yama
- Ağız Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Asıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- İnkıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Sıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mandal
- Boynu Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Tereke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt
- Ne Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haçan
- Güç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Bilek, Can, Çetin, Derman, Fer, Hâl, Hız, Kudret, Kuvvet, Mecal, Müşkül, Sarp, Takat, Zor, Efor
- Bayağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adilik, Alçaklık
- Uğursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Meşum, Musibet, Şom, Düztaban
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Grip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Enflüanza
- Kefenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekfin Etmek
- Referandum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Halk Oyu, Kamu oylaması
- El Birliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birgelik, Dayanışma
- Kıçkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Tufeyli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Virane, Asalak, Ekti, Sığıntı
- Artı Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot
- Özdekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü