Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kefenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekfin Etmek
- Atlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Aldatmak, Ekmek, Paketlemek, Savmak, Savsaklamak, Savuşturmak
- Kendi Hâlinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz
- Efkârlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak, Kaygılanmak
- Göçkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
- İşveren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patron
- Kayınvalide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Şiveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlı, Edalı
- İhtarname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protesto
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
- Gemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
- Cibin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasinek, Sinek
- Hapaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Selametlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
- Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
- Yıpranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, Aşınmak, Harap Olmak
- Övmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak, Methetmek, Tariflemek, Sena Etmek
- Savuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Ekmek, İyileşmek, Kaçmak, Gizlice Kaçıp Gitmek, Geçmek
- Yersiz İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Atlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Mühimmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane
- Vaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Olay, Hadise
- Eşitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat, Muadelet, Müsavilik, Denklik
- Ağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu
- Dipçik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundak
- Lodos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney, Boz Yel, Ak Yel
- Hançere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırtlak
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Esermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Beslemek
- İptila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Müptelalık
- Dans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Raks
- Erozyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınma, Aşınım, İtikal
- Öğretim Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
- İncik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baldır, Kırgın
- Hadiseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylı
- Üçkâğıtçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Nasbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak
- Rastlantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesadüf, Karşılaşma
- İskân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtlanma, Yerleşme, Yerleştirme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü