Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kolayca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylıkla, Kolay
- Nebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitki
- Atışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- İlerici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müterakki
- Kütük Demir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütük
- Çiğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuz
- Raportör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirgeci
- Çetince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetin
- Sahici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek
- Çenebaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal
- Demeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
- Safra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öd
- Yürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak
- Vezinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüsüz
- Termin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terim, Randevu
- Anemometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
- Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
- Sakırga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kene
- Şemail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter
- Nevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tür, Çeşit
- Hariciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Haricî İşler, Dışsal, Dış Hastalıklar
- Patlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfilak
- Üçüncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülasi
- Bilakis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Tersine Olarak, Aksine, Yok
- Celallenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
- Üleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Tütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duman
- Fosforlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Parlak
- Tretuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Öbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
- Umut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ummak
- Sanıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Pinel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yel oku
- Eltopu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hentbol
- Hasta Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Vurmak
- Kıyacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cani
- İhtilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık, Anlaşmazlık, Ayrılık, Aykırılık
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Seferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolcu
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü