Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Karalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsvedde
- Kışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Yontucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykeltıraş
- Nötralizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlaştırma, Yüksüzleştirme
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- İskân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtlanma, Yerleşme, Yerleştirme
- Renin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, Haykırış
- Çırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiske
- Despotizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorbalık, İstibdat
- Mızrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı
- Sonbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
- Süfera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elçiler
- Miyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Ölçü, Ölçüt
- Şato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- Çıfıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Atış Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balistik
- Türkolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
- Dağkırlangıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Aldatan, Keçisağan
- Çakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlenmek, Bağlanmak
- Muavenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Viyak Viyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Inga Inga
- Terörist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılgıcı
- Yelsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayatlamak
- Cağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Banyo
- Şöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irk
- Okkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Hanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
- Eter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokman Ruhu
- Amudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Cereyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Olmak
- Abdomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın
- Nekbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Talihsizlik
- Gömlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece, Göbek, İşlik, Kat, Kılıf
- Mesabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Derece, Rütbe
- Misak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Bağlaşma, Sözleşme
- Pişdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
- İktidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Dirayet, Hükûmet, Kifayet, Kudret, Erk
- Saplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
- Zemberek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Cadaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
- Rahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinç, Ak, Geniş, Hafif, Huzur, Keyif, Rahatlık, Sıkıntı, Sükûnet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü