Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kancık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Dönek
- Epigraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıtbilimci
- Çizgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel Tahtası
- Kuytu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
- Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Kısaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Budamak, Kasmak, Özetlemek
- Sunilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapaylık
- Mazbata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Bitirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuçlandırmak, Tamamlamak, Tüketmek, Bağlamak, Devretmek, Kotarmak, Mahvetmek, Süpürmek, Temizlemek, Yemek, Yormak
- Hayalperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşsever, Düşlemci
- Dolanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Geçinmek, Gezmek, Karışmak
- Şehirleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentleşme
- Müstesna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış
- Yeniyetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürahiklik
- Uğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçirmek, Esenlik Dilemek, Teşyi Etmek
- Soğukkanlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal
- Sahteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Gır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakırtı, Söz, Uydurma, Yalan
- Hazırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Yetişmek
- Şuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Tekrar Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Üste, Ardı Ardına, Kayta Kayta
- Dil Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilcilik, Lisaniyat, Lengüistik
- Sası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
- Nezaketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Ekolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılı
- Edilgen Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edilgen
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- Çulsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız
- Karalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek
- Temsilci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümessil, Ajan, Nümayende, Oruntak
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Günlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihli
- Yayçizer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pergel
- Gerzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Zekalı, Aptal
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- İzolatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Etçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap
- Yasaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Menetmek
- Paralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
- Mercimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasmık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü