Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Inga Inga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Viyak Viyak
- Seviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzey
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Güleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
- Nizami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Kurallı
- Metin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Dimdik, Sağlam
- Faziletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemli, Yüksek
- Lüzumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksizlik
- Mazhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzuya Yetişmek, Ulaşmak
- Amele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Edimen, Emekçi
- Havalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli, Havadar
- Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Bilumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Kamu
- Hevessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Zannetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Yad Eller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- Ondüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
- Mukarenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Döküm Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Başmakale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazı
- Sarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit
- Teşkilatlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Beyzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse
- Yolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek, Harcırah
- Meydanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâr, Belli
- İstekle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Kavuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
- Söz Konusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Edilen, Üzerinde Konuşulan, Bahis Konusu, Bahis Mevzusu, Mevzubahis
- Tensel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
- Boşboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaçaron, Çenebaz, Farfara, Geveze
- Savsaklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Barışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
- Böbürlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür
- Kurander kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan
- Âşıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün
- Laf Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Mutasarrıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanıma
- Aldanmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurt
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü