Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, Ait, İlişkin, Hakkında, Konusunda, Bir Şeyle İlgili, Bir Şey Üstüne
- İbiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapşal, Palyaço
- Bağım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Izrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Verme, Zarara Sokma
- İçecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçilecek, İçki, Meşrubat
- Vızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vızıldamak
- Kışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Kül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavurmak, Yakmak
- Olgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kızarmak, Olmak, Yetmek
- And kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin, Ant, Ahit, Söz Verme
- Elbise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Esvap, Libas, Urba, Giyecek, Giyim, Paltar
- Yapın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat
- Bencilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hodpesentlik
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Cüda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Zevksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenisiz, Tatsız, Sıkıcı
- Aval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bön, Şaşkın, Aptal
- Nemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz
- Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
- Sırlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Kuran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam-ı Kadim, Mushaf
- Vatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt, Sıla, Memleket
- Tekâmül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek
- Yaratma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Abartma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Şişirmece, Mübalağa Etme
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
- Bölük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Kısım, Hane, Hizip, Kısım
- Karacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftira, İsnat
- Harp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Savaş, Muharebe
- Karizmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkileyici, Ergisel
- Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika
- Handikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekent, Engel
- Hüsnüniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek Temizliği, İyi Dilek, İyi Niyet
- Töz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cevher, Kök, Temel
- Gır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakırtı, Söz, Uydurma, Yalan
- Kornea kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam Tabaka
- Tuluat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlama
- Depar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış
- Çekyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe
- Barışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazar, Müsalemet, Hazari
- Uyarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, İrşat, Tembih
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü