Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Meydan Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rest Çekmek
- Bireşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sentez
- Tavlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Becerikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Hünerli, Mahir, Maharetli, Yetenekli, Acar
- Polo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevgen
- Doymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak
- Trafik Magandası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otoş
- Muziplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlık
- Bandaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Bağ
- Bitkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cansızlık, Yorgunluk
- Lanse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıtma, Tanıtma
- Yıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz, Göçük, Virane, Viranelik
- Maket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak
- Kerih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Kanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Bölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim, Mıntıka, Nahiye, Toprak
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Edibane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazik
- Kese Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt Torba
- İyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Sağlıklı, Aşırı, Uğurlu, Hayırlı, Âlâ, Bol, Çok, Düzgün, Esen, Güzel, Hayır, Uygun, Yakşı, Yerinde
- Fariğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Ayakyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
- İlkokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptidai Mektep, İlk Mektep, İptidai, Beş
- Kuzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimal, Yıldız
- Çarpık Çurpuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri Büğrü
- Dil Cambazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Yele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
- Rençper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Boğuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısık
- Teveccüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüz, Yakınlık Gösterme, Çevrilme, Yönelme, Sevgi, İlgi
- Salameleyküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhaba
- İbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emzik, Kenar, Köşe, Uç
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Ahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam
- Muallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
- Tecennün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- İlmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilimsel
- Kırıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsızlık
- Hitabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylev, Ayta
- Evcilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak
- Tavzih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü