Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Giysi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
- Abartma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Şişirmece, Mübalağa Etme
- Ekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Nan, Nanıaziz, Kazanç, İş, Ekim Yapmak, Serpmek, Savuşmak, Atlatmak, Aş, Dikmek, Yemek
- Sümüklü Böcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlbiz
- Aldırmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsızlık, Tasasızlık
- Pusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Saklanmak
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Kadıncıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
- Ansiklopedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgilik, Genbilik
- Abes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Gereksiz, Saçma, Yersiz
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Taşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Vasıta
- Türe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Hukuk
- Değinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Tutumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, İdaresiz, Müsrif, Savruk, Savurgan
- Razılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcabet
- Mücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
- Şantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
- Eğleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fren
- Espri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakalı Söz, Nükte
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Boyun Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
- Yönetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
- Viyolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemancı
- Murahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Salgıt
- Koku Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burun
- Tekrarlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Fırıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
- Bindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Katmak
- Nazenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, İnce
- Göt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Kıç
- Yoldan Çıkartma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğfal
- Katılım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
- Eziştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartaklamak, Tepelemek
- Perişan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haklamak, Kahretmek, Yemek
- Resmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamusal, Ciddi, Senlibenli Olmayan, Ormel
- Kısmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
- İp Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kelepin Ucu
- Köşegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutur, Diyagonal
- Kırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü