Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Flora kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkey
- Üçkâğıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kartbasan, Kumarbaz, Leylaç
- İşbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşriki Mesai
- Urgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kement, Halat
- Sopalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek
- Kompüter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Mihman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcı, Konuk
- Kumbara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle
- Alemdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayraktar, Sancaktar, Önder
- Şüphe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Şaibe, Şek, İşkil
- Filozof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce Bilimci, Felsefeci, Feylesof, Düşünür
- Püskürtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lav
- Kuyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan
- Meyus Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek
- Görevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- Ulaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişiklik, Bitişikte
- Şikest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malul, Sakat
- Pirina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biriket
- Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Sidik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiş, İdrar
- Muaheze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri
- Muntazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Düzgün
- Panel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkoturum
- Razılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit
- İlgiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Çalıdikeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Çalı
- Tedenni Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gerilemek
- Giyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çul, Elbise, Giyecek, Giysi, Kıyafet
- Cındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Paçavra
- Vasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara
- Muhannet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
- Ana Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
- Matbuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basın
- İkmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Tümleme, Bitirme, Tamamlama
- Gürbüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Muhkem, Sağlam
- Ehli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlileştirme, Evcil
- Pürüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Mehzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Bedesten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Çarşı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü