Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
- Bedharç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
- Seki Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
- Öncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Takdim Etmek
- Eş Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
- Denktaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
- Basak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Vesika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Senet
- Tamirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarman
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Salat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namaz
- Nezd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Kat
- Turizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezim, Gezginlik
- Muazzez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Sevgili, Kıymetli
- Tıkışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Erbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Ehil, Yetkili
- Sağlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Afiyet, Keyif, Mizaç, Sıhhat, Tost
- Sükûnetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin
- Duluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakak, Yüz
- Yan Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğür
- İddialı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savlı
- İnce Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Metanetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Metin
- Sentez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
- Onkoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urbilim
- Musandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
- Sevecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkatli, Mihriban, Müşfik
- Kekeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
- Kırıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Boran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtına
- Zevzeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herze
- Gına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
- İhtiyaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinim
- İnzimam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak, Üstelemek
- Alicenap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Onurlu, Şerefli, Yüce Gönüllü, Gönlü Yiğit
- Distribütör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı, Dağıtaç
- Som kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Katışıksız, Masif
- Sibernetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümbilim
- Vasıl Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü