Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fanatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Aşırı Düşkün, Tutkuyla Bağlı
- Esri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dumanlı, Sarhoş, Esrimiş, Mest
- Salınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Patlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- Kasıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteyerek, Bilerek
- Atışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
- Dostça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet
- Müsavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit, Bir
- Yeknesak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton
- İhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
- Boğuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Mahmurlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Sağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savdırmak, Teşfiye Etmek
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Abes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Gereksiz, Saçma, Yersiz
- Marangoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dülger
- Muhabere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, İletişim, Salıklaşma
- Övmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak, Methetmek, Tariflemek, Sena Etmek
- Burulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Dönmek, Gücenmek
- Maval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan, Uydurma Söz
- Azimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Teşebbüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişme, Girişim, Deneme, El Atma
- Biricik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Yegâne
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- Gizem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Sır
- Nezle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Tumağı, Dumağı, Çaputlama, Anjin, Duma
- Öcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garez, Kin
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Ayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak, Yalnız, Tek, Tek Başına, Benzemeyen, Başka Türlü, Başka
- Stopaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Esbabımucibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
- Yitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Boran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtına
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Banyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamam, Yıkanma, Çimme, Yunak
- Dış İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricî İşler, Hariciye
- Hadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi
- Muhrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gemisi
- Yazığı Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü