Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fahi ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Masat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileği
- Bandaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Bağ
- Tutumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
- Komünikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, İletişim, Rabıta, Ünsiyet, Haberleşme
- İptal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Sitare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız
- Çağrılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Pek İyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Abonelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcülük
- Hüviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik, Şahsiyet
- Sanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Bilmek, Ummak, Zannetmek, Tahmin Etmek
- Reddetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak, Çürütmek, Geri Çevirmek, Kusmak, Terslemek, Kabul Etmemek
- Ur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme
- Bröve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şehadetname
- İhtizaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Tecil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme
- Sıkı Fıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklifsiz
- Zahimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşin
- İş Kadını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Temayüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Zaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen, Doğrusu, Aslında
- Ülfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Tanışma, Alışma
- İşbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgüzar
- Bostan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Sayışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplaşmak, Takas Etmek
- Teleobjektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek
- Ahunt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca
- Sağlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Kusursuz, Berk, Ciddi, Dayanıklı, Dek, Dinç, Gürbüz, Güvenilir, Metin, Muhakkak, Muhkem, Oturaklı, Pek, Üstelik, Zinde
- Popülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüfus, Varlık
- Asabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
- Kanunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Meyletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Eğilmek, Yeltenmek
- Vakıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Farkında Olan
- Aksama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza
- Peşkeş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Çekmek
- Baç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haraç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü