Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
En Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Koz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceviz
- Dönme Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Haşhaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon
- Kanaatlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktifa, Tatmin
- Diri Diri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze
- Ferahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- İhtiyatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
- Savruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Dikkatsiz, Düzensiz
- Gayrimeskûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Eyvah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüh, Yazık
- Abartmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilamübalağa
- Gayrilegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllegal
- Kıyık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuvaldız
- Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kızıl, Zer
- Bağışlayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Pardon
- Harıl Harıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Aferin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bravo, Yaşa
- Sufle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Büyütme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Mübalağa, İlave
- Lalüebkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Kof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
- İrfan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Kültür, Bilik, Anlama
- Anten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyarga, Sırgavıl
- Sumen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Altlığı
- Paravan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- Pranga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Kandal, Zincir
- Eşleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
- Sivrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek, Seçilmek, Yükselmek
- Haberleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek
- Yansıtaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reflektör
- Olaysız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
- Küsmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küs
- Uyandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak, Uyarmak
- Armada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanma
- Devşirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Toplamak
- Basitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
- Madara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü