Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eksper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtman, Bilir Kişi, Uzman
- Beğenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici
- Ekspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılım
- Güpür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumaş
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Belagat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi Konuşma, Düzgün Anlatma Sanatı, Retorik
- Danışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
- Tuvalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Hela, Wc, Yüznumara
- Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yüzüne Demek
- Aşhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafeterya, Lokanta, Mutfak
- Nazariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram
- Korunmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Abstraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyutlama
- Yıldırımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paratoner
- Terör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş, Yıldırma, Yılgı, Korkutma, Yıldın, Tedhiş
- Gafilce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Teferruat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay
- Berhayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Yaşayan
- Gönlünü Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
- Ezberden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere
- Mevkuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuklu
- Kavgalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın
- Vetire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreç
- Haksızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet
- Sunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Takdim
- Yeti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Meleke, Bellek, Edebilme Gücü, Kuvve
- Kargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Tamir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Yapmak
- Beyincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağçe
- Geberik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- İstikrarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Abluka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatma, Sarma, Muhasara
- İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek, Kaymak, Konaklamak, Ulaşmak, Uzamak, Varmak, Vurmak, Yıkılmak
- Peşinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardından
- Çakılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit
- Sutaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Başüstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldu
- Araştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayene, Tetkik
- İrca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Eşraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenginler, İtibarlılar, Sözü Geçenler, İleri Gelenler
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü