Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cevelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşma, Dolanma, Gezinme, Gezinti
- Seslenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hitap, Nida
- Kakırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak, Ölmek
- Akıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan, Sıvı, Akar, Kıvrak
- Detay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Tafsilat, Teferruat
- Oya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tentene, Dantel
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Seyahatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezilik
- Nesep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Asıl, Kök
- Şakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötmek, Söylemek
- İzafe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Eklemek, İlave Etmek, Katmak, Yüklemek
- Yakasız Gömlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefen
- Düzbucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikdörtgen
- Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Omuzlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
- Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
- Yakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek, Kaldırmak, Yaraşmak
- Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
- Tutumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdareli, Eli Sıkı, Hesaplı, Kanaatçil
- Tat Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Devran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Çağ, Dünya, Kader, Talih, Zaman, Yaşam Ve Evren
- Veledizina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piç
- Kalay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfür
- Ayrıcalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Üstünlük, Torpil
- Çap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer
- Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Envai Çeşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbenev
- Yaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostlar
- İğne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şırınga
- Kavara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Yel
- Yüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Tuf Tuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuhalamak
- Aydınlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtmak, Işıklandırmak, Tenvir Etmek, Tavzih Etmek, Bilgilendirmek
- İspat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspatlamak, Kanıtlamak
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
- Dirayetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Zeki
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Düzmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Sakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü