Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Boz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Yöresel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal
- Sarf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Harcamak, Kullanmak, Tüketmek
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Buhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yok Olmak
- Yuvarlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değirmi, Tombul, Toparlak, Tekerlek, Müdevver, Küre
- Diktatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurgan, Zorba, Tiran
- Sevkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderim
- Faizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üremli
- Meyyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Göynük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Değirmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlak
- Kendilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik
- Tefriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşemek
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Ayrıcalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Üstünlük, Torpil
- Akut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri
- Ekber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Yüce
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Alıştım Yandım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardöner
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Tıpkısı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- Sabote Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baltalamak
- Kasavet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Göymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Çete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
- Cilalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatmak, Övmek
- Demevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Kalas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kereste, Tir
- Piyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan, Piyon
- Zait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı, Fazla, Gereksiz, Artık, Art
- Elenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Harelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişlenmek
- Test Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Ölçmek, Sınamak
- Suspus Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Tuşe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak
- Sürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam, İs, Sürgü, Sürme
- Getiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz, Kazanç, Ürem, Yarar
- Tayf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Hayalet, Ruh
- Amiyane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Değersiz, Bayağı, Sıradan
- Bravo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aferin, Yaşa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü