Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Satir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Husye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Sagu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Mersiye
- Şapalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamar, Tokat
- Gittikçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
- Sıyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Nişanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret
- Ortaokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüştiye, Orta Mektep
- Şuur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Us, Bilinç
- Arz Cazibesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Çekimi
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Yeniden, Gene, Bir Daha, Kaytadan, Yineleme
- Çekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Ahlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Terbiye, Töre, Moral
- Özvarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefis
- Tedrisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim
- Sonuçsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava, Kısır
- Nezretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
- Dağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
- Demir Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tren Yolu, Ray
- Kinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kindar
- Kocakarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anne
- Gaddarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- Şunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Arasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Solmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Çeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Harcamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek
- Doğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- Gayrikanuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Ateşlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararetlenmek, Isısı Artmak, Aşka Gelmek, Coşmak
- Gölcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak
- Farz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
- Belik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgü
- Teselli Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avutmak
- Tılsım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Önlem, Gizem, Kuvvet
- Dangadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire, Damdan Düşer Gibi
- Sekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Tabure
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü