Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ya, Yeter
- Gardiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolcu
- Oylaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere, Tezekkür
- Tıraşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Kararlaştırılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Edep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adap, İncelik, Terbiye, Erdem
- Mercek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lens
- Yaşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
- Özgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Has, İçin, Mahsus, Muhtas
- Koparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Kapmak
- Kıytırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Bayağı, Değersiz
- Mahariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider
- Adres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunak, Unvan
- Yahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Güzel
- Lüterizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütercilik
- Koşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Nazım, Koşma, Şiir, Türkü
- Amacıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Ötümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedalı, Sürekli, Yumuşak
- Beri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu Yana
- Kabala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toptan
- Metelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırnık
- Bun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Bunluk
- İhtimalî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Tabetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Çap Etmek
- Kayıplar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
- Konum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
- Puslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
- Korunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak, Sığınmak
- Manav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğerti Satan, Sebzevatçı
- Pelerin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğindirik, Sırtlık, Harmani
- Nur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlık, Işık, Parıltı, Şavk, Ziya
- Hademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Odacı
- Helke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Cimri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
- Nüzul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, İnme
- Telaffuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri
- Nazara Çattırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgulamak
- Alıştım Yandım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardöner
- Cumhur Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cümbür Cemaat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü