Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cimri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
- Coşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateşlenmek, Heyecanlanmak, Hararetlenmek, Kaynamak, Şahlanmak
- Tıkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Sinonim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Anlamdaş, Müteradif
- Acılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek
- Kafası Küflü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
- Reva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Uygun, Yerinde, Yaraşır, Yakışır
- Şikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet, Av
- İğrenerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhen
- Doruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirve, Şahika
- Asi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Kaldıran, İsyancı, Azıyan, Dik Başlı, İsyankar, Hayırsız
- Salı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seşembe, Çarşamba Akşamı
- Kötüleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet, Jurnal
- Dejenereleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Korunmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Masum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz, Günahsız, Saf, Temiz, Yazıksız, Küçük Çocuk
- Parfüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel Koku
- İnhitat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Tavzih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Sığınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica
- Hoş Bulduk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş Gördük
- Mahzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Çekince, Sonuç Kötülüğü
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
- Örselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, Sarsmak, Zedelemek, Eskitmek, Yıpratmak
- Şimşekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Demonstrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Kepenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere Kapağı
- Zarafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Nezaket, Zariflik, Güzellik
- Kaydiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıka
- Meşguliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş
- Hariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış, Dışarı, Müstesna, Dahil Değil
- Çiğindirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuzluk
- Refakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlik, Yoldaşlık, Arkadaşlık
- Yonmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontmak
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Püsür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpazan, Tembel
- İsteme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza
- Dudak Boyası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruj
- Boyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
- Müzeyyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü