Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Baston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asa, Değnek, Kötek
- Sürtüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
- Muntazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Düzgün
- Güçlükle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Zor
- Hemasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş
- Atfetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsnat
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Hovarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Çapkın, Savurgan
- Havuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maslak
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Hindistan Cevizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hint Kozu
- Müessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu
- Kontrast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Karşıt, Tezat
- Cihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Aygıt, Çeyiz, Takım
- Kurtluca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşecik
- Engelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Mızıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bando; Ağız Armonikası
- Söykemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
- Değişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübadele, Takas, Varyasyon
- Zadegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sosyete, Soylular Takımı
- Beledi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Atak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Hareketli, Girişken, Cüretkâr, Geveze, Atılım, Saldırı, Saldırış, Hücum, Hamle, Akın, Yiğit
- Hasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
- Egzama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Tuzlu Balgam
- Makrama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçete
- Beğenilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Maruf, Mazbut, Zarif
- Bağırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Kükremek
- Eksi Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot
- Öykünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek Almak, İmtisal Etmek, Taklit Etmek
- İdadiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Gudde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beze
- Zıplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlamak, Sıçramak, Hoplamak
- Aydın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entelektüel, Münevver, Kültürlü, Okumuş, Görgülü, İleri Düşünceli, Işık Alan, Işıklı, Aydınlık, Sarih, Somut, Vazıh, Veciz, Ziyalı
- Ağız Tadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık, İyi Geçinme, Kemaliafiyet
- Kahve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvehane
- Ayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Müdafaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma, Direnme
- İçe Dönük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Karadinmez
- Ağrımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burulmak, Tutmak
- Ulaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ Eylem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü