Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alakalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
- Tecrübeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimli
- Angajman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Zait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı, Fazla, Gereksiz, Artık, Art
- Elmas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir
- Celse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İclas, Oturum
- Cesur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Dayı, Gözü Pek, Cesareti Olan, Yürekli
- Gün Ortası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Gerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lazım, Lüzum, Lüzumlu
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- İğrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkrah
- Mızrap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgıç, Kemik, Maden, Tezene
- Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Antidot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panzehir
- Düzenbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Hileci, Düzenci
- Dirayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceriklilik, Seziş, İktidar, Kabiliyet, Zekâ
- Şart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt, Koşul
- Tanzim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzenli, Düzgün, Düzenleme, Yasama, Yoluna Koyma
- Biçare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı, Çaresiz, Gariban
- Kelepçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilezik, El Kandalı
- Bağdarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Bitiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Yansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Ulaşmak, Vurmak, Tepmek
- Üstlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
- Karye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Gerekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- Bir Örnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeknesak
- Mesleksel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesleki
- Tasfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma, Temizleme, Ayıklama, Özleştirme
- İstihdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlendirme
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
- Yetkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
- Dayanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Destek, İstinatgâh, Mesnet, Zemin
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Ahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam
- Dokunaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık
- Munsap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Kavşak
- Blöf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Karakorku, Uydurma, Kuru Sıkı, Aldatıcı Tavır
- Hediye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Fiyat, Hatıra
- Talaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Kasırga
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü