Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
�l�hi ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- Gril kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Izgara
- Maceracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maceraperest
- Tören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merasim, Seremoni, Resim, Şadlık, Tantana, Anma, Kutlama, Karşılama, Uğurlama, Evlenme
- Reel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçel, Gerçek
- Kırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı
- Çıkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıt, Mahreç; Boğumlanma Noktası
- Suni Saç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peruk
- Tafsilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay, Ayrıntılar
- Malumatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Vatani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsal
- El Kantarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kantar
- Berber Dükkânı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Yıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ören, Harabe
- Sedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Taht, Kerevet, Dağ Servisi, Katran Ağacı
- Aklıselim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu
- Murdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis
- Avadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
- Enkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Çöküntü, Döküntü, Harabe, Harabelik
- Payidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalımlı, Ölümsüz, Bengi, Kalıcı
- Calip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbeden, Çeken, Çekici
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Tutalım Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraza
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Tanıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Ası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
- Sayışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplaşmak, Takas Etmek
- Şikâyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Sızlanma, Yaygara
- Pena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap
- Mebde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
- Öğrenimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş
- Pansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınak
- Zübde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Parapet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küpeşte
- Eyvah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüh, Yazık
- Şahsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Hüviyet, Kişi, Kişilik, Kimse
- Üşengen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
- Öğür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taydaş, Akran; İstinas Etmiş; Menus; Takım, Derinti, Fıkra, Zümre
- Parke Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
- Sınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Eleştiri, Prova, Tecrübe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü