Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Nan, Nanıaziz, Kazanç, İş, Ekim Yapmak, Serpmek, Savuşmak, Atlatmak, Aş, Dikmek, Yemek
- Kuram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazariye
- Aylık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maaş, Mahiye
- Merkep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek, Karakaçan
- Ajanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günce, Andaç
- İltihak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılma, Koşulma, Ulaşma
- Muharrirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazarlık
- Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
- Yüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Sıkılmaz, Arsız, Vicdansız, Çekinmez, Hayasız
- Dayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Cesur, Havadar, Kabadayı, Yiğit
- Kıfıllamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilitlemek
- Düldül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Salı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seşembe, Çarşamba Akşamı
- Fiilimsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemsi
- Ölçüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Miyar, Ölçü, Mısdak, Kriter
- Tebarüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Sakarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsakça
- Cefakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa Eden, Cefa Çeken
- Dikey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi
- Çepeçevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı, Fırdolayı
- Koyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Sıkıntı, Üzüntü
- Bilcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Kamu
- Madun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Külot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Don
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Yazboz Tahtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta
- İbare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözce
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Tirit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papara
- Hilesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harbi
- Keçiyemişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabanmersini
- Fedakârlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
- Sabah Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabahleyin
- Titremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Zangırdamak
- Empülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuru
- Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Arınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek, Rahatlamak
- Davranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Hareket Etmek, Kalkmak, Yapmak
- Boyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Sorumluluk, Üzeri
- Tutunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Dayanmak, Direnmek, Kullanmak, Sataşmak, Yerleşmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü