Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şüpheci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
- Terettüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Gayrimütecanis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrışık, Ayrı Cinsten
- Bulucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif; Dedektör
- Stüasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konum
- Yerleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kızıl, Zer
- Kabul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Beğenmek, Demek, Gelmek, Saymak
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
- Kafatası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelle
- Fil Sümüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fil Dişi
- Web kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Tor
- Allak Bullak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Altüst Olmuş
- Tekrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yineleme
- Ümitlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutlanmak
- Aydın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entelektüel, Münevver, Kültürlü, Okumuş, Görgülü, İleri Düşünceli, Işık Alan, Işıklı, Aydınlık, Sarih, Somut, Vazıh, Veciz, Ziyalı
- Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel
- Dest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım
- Kayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek
- Rölativite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı
- Bastırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğmak, Dikmek, Durdurmak, Gidermek, Gömmek, Kaplamak, Yenmek, Yırtmak
- Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Yayımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
- Fosforlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Parlak
- Dasitan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan
- İtimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyet, Güven, Güvenç
- Devinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek, Kımıldanmak
- Cefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza
- Sinirbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji
- Layiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Proje, Tasarı
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- Alay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye, Zurba, Kortej, Hep, Bütün, Küçümseme, Tüm, Herkes, Bayram, Lağ, Meze, Söz
- Kırağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jale
- Çarpma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darp, Zarp
- Kekeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme
- Gedikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimi, Kıdemli, Sürel, Temelli
- Optimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Esef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Savan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
- Taşıyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü