Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şamata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Hay Küy, Patırtı, Yaygara
- Geçen Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Kumkuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömlek
- Mukavemetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- İstikrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Karar Tutma, Sabitlik, Kararlılık
- İstifra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Dudak Boyası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruj
- Maarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Öğrenim
- Kadife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhmel
- Gamze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Memurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memuriyet
- Ehliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki
- Galsame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solungaç
- Kazanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Natüralist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğalcı
- Yerkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havuç
- Banmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak
- Bloke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak
- Bozdurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Şapalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamar, Tokat
- Meğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğerse, Oysa, Oysaki, Sen Deme
- Dalda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye; Korunmuş Yer
- İnanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat
- Lavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Orak Ayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temmuz
- Kızılyörük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılancık
- Hasta Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Vurmak
- Elkızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Gelin, Kadın
- Sürüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymak
- Ahmakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönce
- Sebep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe
- Rehinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Lökosit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akyuvar
- Dürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüm, Yuvalamak
- Tasallut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıntılık, Sataşma
- Küçükayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüasgar
- Tabanvay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Dışderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ektoderm
- Kımıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Kımıldamak
- Kantite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü