Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İstikraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Ödünç
- Letafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Yumuşaklık, Güzellik, Hoşluk
- Taahhütlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alındılı, Bağıtlı
- Kumpas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
- Çatık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli
- Vade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühlet, Süre, Mehil, Erim
- Abır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Haya, Haysiyet, Hürmet, Kadir Kıymet, Kıyafet, Şeref, Üst Baş
- Pisboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur
- Munsap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Kavşak
- Seferberlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği
- Ağlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Düzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Geda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci, Fakir, Yoksul
- Ecdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Vıcık Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık
- Büyüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
- Şan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ün, Saygınlık, Yücelik, Gösteriş, San, Şöhret, Büyüklük
- Ayakkabı Çekeceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerata
- Gıybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirme, Kötüleme, Kov, Kovculuk
- Dekolte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Feraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kavrayış, Sezgi, Zekâ
- Yetersizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaaf
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Yitikler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
- Dolaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Devretmek, Dolanmak, Gezinmek, Gezmek
- Arif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Bilge, Sezgili, Bilikli, Anlayışlı
- Tekâsüf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak, Yoğunlaşmak
- Çember kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü, Manka, Çevre, Daire
- Meneviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Şartlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullaşmak
- Muhafazakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Gelgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma, Meddücezir
- Çala Çukur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarampol
- Vukuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
- Uyuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gicişme, Kaşınma, Kotur
- Dokuz Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Yorumlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü