Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İslam Hukuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat
- Hafifletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
- İyilikbilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nankör
- Vesile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
- Çılgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Mecnun, Aşırı, Kuluduk, Olağanüstü, Zırdeli
- Zecren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla, Zorlayarak
- Yarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Avantaj, Çıkar, Elverişli, Kâr, Kazanç, Menfaat, Uygun, Yarayan, Nefi, Ası
- Tanınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Şöhretli, Ünlü
- Rölativite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı
- Softa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Yobaz
- Teşvik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteklendirme, Özendirme, Ayartma, Kışkırtma
- Yellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Tapıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- Tümör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Vejetasyon, Bağa, Neoplazma
- İştahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Zırt Fırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
- Ezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahır
- Ortada Olmaksızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Alarga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
- Muaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık
- Zarar Ederek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zararına
- Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Bulunmak, Çıkmak, Geçmek, Tamamlanmak, Yapmak, Yetişmek
- İradeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstençli
- Buyurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
- Galebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük
- Hipnoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapay Uyku
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Zevceyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
- Kumarhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân
- Gövde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden, Cisim, Esas, Vücut
- Şehadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Kalıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Temelli
- Şambaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baba Tatlısı
- Longplay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzunçalar
- Açık Ağızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Sersem
- Azaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü