Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İsim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, İnsan, Kişi
- Kırmızılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızarmak
- Payizde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Bıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık
- Aylandız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokar Ağaç
- Mikro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mini, Dar
- Atış Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balistik
- Nesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yazı, Düzyazı
- Kils kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kireçtaşı
- İnşaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcı
- Reklam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtım
- Küçüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahkir Etmek
- Âdemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık, Adamlık
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Mahmurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlik, Süzgünlük, Uyuşukluk
- Tombullaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- İhtilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
- Bilinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ, Şuur, Zihin
- Ufak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Mikro
- Varda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
- Hekim Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizite
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
- Zahire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşlık, Tahıl, Azık
- Kibirlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekebbür
- Undercover kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtülü
- Gaddarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
- Çatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Erişmek, Hücum Etmek, Karşılaşmak, Rastlamak, Ulaşmak, Vasıl Olmak
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Ole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Aza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv, Üye
- Kukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelin
- Kağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Han
- Gramofon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesyazar, Fonograf
- Kabul Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resepsiyon
- Kaparo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pey
- İşletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Karalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsvedde
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- Katı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü