Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İntikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Geçiş, Geçit, Anlama, Kavrama
- Kabartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek, Çıkıntı, Kabarcık
- Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
- Özümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal Etmek, Temsil Etmek
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Angın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Ünlü
- İptidai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, İlkokul
- Makale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazı
- Taşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haya
- Arama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol
- Umut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Rüya, Ümit, Ferahlık
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Marangoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dülger
- Oyuncak Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavırçak
- Yanacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt
- Kerenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Kıpı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Eğlence, Alay
- Güvenoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtimat Reyi
- Öğütçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz
- Harabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntılar, Harabeler, Viraneler; Meyhane
- Fütursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
- İstihkâmcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkâm
- Yasasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunsuz
- Dikkatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savruk, Dalgın, Özensiz, İhmalkâr
- Lüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım, Namlu
- İstiklal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
- Evvelki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceki, Sabık
- Meydana Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
- Keke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
- Adak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezir
- İsabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerindelik, Yanılmazlık, Düşme, Değme, Tutma, Vurma
- Deflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek
- Yargılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Muhakeme
- Müessir Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Şuuraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçaltı, Tahteşşuur
- Mutlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
- Müddetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
- Süsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü