Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İnsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can, Fert, Adam, Beşer, İn, İnsanoğlu, İsim, Kişi, Ölümlü, Sima
- Yoğaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim, İstihlak
- Tamağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Hareketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Eleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenkit
- Bilakis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Tersine Olarak, Aksine, Yok
- Mavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
- Haç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- Fevkaladelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstülük
- İçgüdüsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsiyaki
- Uçurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaş, Yar, Yamaç
- Fethetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
- Kızılkuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Kıpırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Divringi, Cevval
- Lanetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun
- Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Servis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hizmet
- Kutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zavallı
- Cihanşümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
- Mahpushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Tutukevi
- Esir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava, Köle, Tutsak, Kul
- Kulvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerit, Çizgi
- Memur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Emekçi, Yükümlü, İşyar
- Bukağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kösteklemek
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
- Cankurtaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambulans
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- Vira Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Geçinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Maişet
- Kudurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgın
- Merdiven Korkuluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırabzan
- Dizmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Menajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Bagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- İnfilak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlama, Bösme
- Tutarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- İhbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
- Büyükbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Baba
- Elektron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
- Alp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Er, Kahraman, Yürekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü