Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İllüstratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeyici
- Barisfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır Küre
- Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Tenkis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
- Tevatür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti
- Çağırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tellal
- İlgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmiş Olan, İlgisi Bulunan, Alakalı, Alakadar, Müteallik, Bağlı, Ait, Müntesip
- Japongülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Mühürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Vergici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
- Sınalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamera
- Orun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mesnet, Mevki, Mansıp
- Sonsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyet
- Müştemilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklentiler
- Seksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Oturum
- Kani Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak, Kanmak, Yetinmek
- Kof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
- Yavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit yavrusu, Sirke, Geveze, Yılışık Kimse
- Uydurmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Gurup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Cimri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
- Cengâver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Cenkçi, Savaşkan, Vuruşkan
- Ülser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yara
- Testere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı
- Savrulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Kambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Dert, Sıkıntı
- Sağgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basiret
- Çember kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü, Manka, Çevre, Daire
- Rahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Kuramsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazari
- İlkelce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Nodül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğümcük, Yumrucuk
- Sakıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat
- İstikrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Kararlı
- Çengel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal, Fiş, Karmak
- Piyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan, Piyon
- Maktu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik, Kesin
- Hücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göze
- Okuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıraat
- Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü