Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İkaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Üstelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Caba, Fark, Güçlü, Kuvvetli, Sağlam
- Küşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Kuşku
- Şakketmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Yarmak
- Bade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süci, İçki, Şarap
- Randevu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşma, Görüş
- Mezbaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesimevi, Kesimhane, Sallakhane, Kanara
- Hafta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedil
- Eğitimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeci, Pedagog
- Ak Pak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Temiz
- Yalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
- Sihirbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı
- Haz Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
- Raptetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
- Üleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylaştırmak, Bölüştürmek
- Şakacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Terkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadak
- Hazne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo, Hazine
- Çökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tortu; Çökelti, Rüsup
- Zinhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asla, Sakın, Kesinlikle, Olmaya Ki
- Bağışlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak İşi, Affetme, Mağfiret, Gufran, Hibe Etme
- Devrisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Palazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Harabati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Derbeder
- Plaçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapul
- Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Halik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratan, Allah
- Mudil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık
- Saygınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Haysiyet, İtibar, Kredi
- Dil Cambazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Çabalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret Etme
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- Ters kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz
- Batıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelsiz, Çürük, Boş Batır, Büğdül, Asılsız
- Yıpranmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
- Kavilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Sadaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Titreyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü