Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Denizanası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medüz
- İkram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlama, Sunma; İndirim
- İhtirassız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkusuz
- Cuma Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma
- İhracat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satım
- Yuhalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Tuf Tuf Etmek
- Meğerse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Keçiyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Apansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansızın
- Yürüyüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyir
- Lisanî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
- Çimke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders, İbret
- Hoplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoppanmak
- Özgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
- Otoban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızyolu, Otoyol
- Birinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk, En İyi, En Önemli, Öncü
- Makul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ussal, Akıllı, Elverişli, Mantıklı, Uygun
- Paleografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilim
- Hitabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Ekolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılı
- Karışılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdahale Edilmek
- Ateş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Od, Nar, Acı, Coşkunluk, Hınç, Hırs, Öfke, Tehlike
- Emsalsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşsiz, Benzersiz, Tek
- Maldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Remiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sembol, Simge
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Hacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıt
- Kusurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Yarım Yamalak
- Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak
- Coşkunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Galeyan, Hararet, Yangın
- Balık Yumurtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Tashih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Pişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- İlelebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen, Sonsuza Dek, Ebedî
- Şakadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- İçe Dönük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Karadinmez
- Medeniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Titreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
- Padişahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü