Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ötürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İshal
- Fenalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
- Parola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kipsöz
- İmtihan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınav, Sınama
- İltihapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangısız
- Zımni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, İçerik, Kapalı
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Mortocu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmam
- Bilfarz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutalım Ki, Sayalım Ki, Söz Gelişi
- Uçmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçuk
- Kompozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşke, Yazılı Çalışma, Tahrir, Kitabet
- Vilayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İl, Valilik, İlteberli, Eyalet
- Eğitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye Vermek, Yetiştirmek, Terbiye Etmek
- Jeneratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
- Uykuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalak
- Dikkatsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, İhmal
- Çakılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit
- Kilitsiz Küreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Faale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
- Fasarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Dış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Hariç
- Tezgâhtarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Methetmek
- Acemilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toyluk
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- İz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
- Sükût kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe
- Nesiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doku, Yapı
- Arı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Temiz, Saf, Katışıksız, Katkısız, Halis, Öz, Salt
- Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
- Tekmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Bütün, Tamamlama, Tüm, Bitmiş, Tümleme, Eksiksiz
- Yaldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı
- Mülevves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Kirli, Pis
- Teşhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişileştirme, Tanı, Seçme, Tanılama
- Azatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Hürriyet
- Yavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit yavrusu, Sirke, Geveze, Yılışık Kimse
- Müsteşarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcılığı
- Iğrıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yalan
- Denetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teftiş Etmek, Murakabe Etmek, Kontrol Etmek
- Temel Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
- Cazip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü