Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çivilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
- Her Daim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima
- Feveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama
- Asıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs
- Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- Full kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüm, Tam
- Coşkunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Galeyan, Hararet, Yangın
- Tiksinerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhen
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Tebaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruk, Vatandaş
- Tacilî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, İvedi
- Mühürdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- İltihak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Katılmak
- Cihanşümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
- Cumhuriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Erki, Ulusal Egemenlik
- Kudretten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- İstismar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak, Sömürmek
- Sıhhi İmdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Belgesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokümanter, Senetli
- Cildiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları, Dermatoloji
- Miras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıt, Tereke
- Tahrirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betik
- Termometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer, Derece
- Saye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Yardım
- Tombul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum, Yoğun, Yuvarlak, Şişmanca, Dolgun
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Kazandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Titreyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı
- Desise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Dolap, Hile, Entrika
- Rütbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra
- Çarpı İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurma İşareti
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Vücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
- Neciplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalet, Efendilik
- Tamağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Ole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Taziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı, Taziye
- Yağma Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmalamak
- Toprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi, Kara, Ülke, Zemin, Bölge, Tarla
- Umumen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- İçkici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü