Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Âdemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık, Adamlık
- Sağlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Temin
- Ayrılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Hizmetkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşaklık
- Adam Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Daha Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Sınırdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemhudut
- Beyincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağçe
- Donatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teçhizat
- İvedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
- Köy Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Ağir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Değerli
- Üleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bölünmek, Bölüşmek, Paylaşmak
- Başkent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başşehir, Payitaht
- Mazbut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
- Yaya Kaldırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Bir Örnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeknesak
- Tazim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
- Borumsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Embubi
- Jartiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorapbağı
- Misak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Bağlaşma, Sözleşme
- Keşiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabaş, Rahip
- Seçmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyer
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Gidon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Sayışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplaşmak, Takas Etmek
- Encümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Komisyon, Yarkurul, Komite
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Şad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Neşeli, Sevimli, Sevinen, Memnun
- Uzman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
- Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Gösteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceri, Oyun; Nümayiş; Tezahürat
- Yaymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda
- Hale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayla, Ağıl
- Asabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
- Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anne
- Algılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derk Etmek
- Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
- Branş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Dal, Kol, İhtisas
- İktifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaatlenme, Kifayetlenme, Yetinme, Kanma
- Yiyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, Mürtekip, Mürteşi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü