Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
lkgz ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Komodin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece, Küçük Dolap, Komot
- Kenger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Enginarı, Eşek Dikeni
- Kompleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Karmaşık, Mürekkep, Karmaşa
- Biçim Birimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morfem
- Leken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğel
- İhtiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınım, Yedek
- Serhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
- Strapless kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askısız
- Şok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- İcra Vekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan
- Vatvat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarasa
- Kavzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek
- Natık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Gereksinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Ruhsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhi
- Kargıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet, Telin
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- İl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Ülke, Vilayet, Yurt, Şehir, Valilik
- Manita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Mukabele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık
- Mücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
- Görülmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
- İncelemeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere
- Çekingen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek, Utangaç, İçine Kapanık, Pasif, Tor, Sıkılgan, Muhteriz
- Konservatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
- Çuval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teliz
- Dallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündizme, Takvim
- Meridyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Kibirlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekebbür
- Görgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe, Terbiye, Adabımuaşeret
- Oluşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Gelmek, Başlamak, Çıkmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Tekevvün Etmek
- Göz Doktoru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Tırıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt
- Kibarlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelmek
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- Avunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Teselli Bulmak, Müteselli Olmak, Oyalanmak, Aldanmak, Yetinmek
- Revizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeniden İnceleme
- Türemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Çıkmak, Oluşmak, Çoğalmak, Gelmek, Hasıl Olmak, Üremek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü